2 Şubat 2015 Pazartesi

Galatasaray - Bursaspor

Dün, maçta belki futboldan çok daha önemli bir şeye tanık oldum... İki farklı rengi savunan, uğruna hayatlarını adayan iki farklı taraftar grubu vardı stadyumda... Maçın başından itibaren küfürleşen, yuhalaşan hatta belki arada file ve cam engel de olmasa birbirlerine madde fırlatmaktan da geri kalmayacak iki farklı taraftar grubu... Biri kendine "Timsah" diyor öteki de "Aslan"... Ama maçın başlamasına 10 dakika kala, ekranlarda sevgili Barış Manço'yu gördüğünde herkes bir oldu kalabalıkta... "Kol Düğmeleri" şarkısının o ağır ezgisi çaldı ve tüm tribünler, buna Bursa tribünleri de dahil, atkılarını da ritmin ağırlığında bir sağa bir sola salladılar... O an aşırı mutlu oldum... En son Ali Sami Yen stadının son maçında, maçtan sonra Barış Manço'nun "Unutamadım" şarkısı çalmıştı tribünlerde... O anı hissettim... Ölümünün 16. yılında Barış Manço ancak böyle, kendi gibi saygı ve sevgi ile anılabilirdi... Kol düğmelerinden sonra da Bursa tribünlerinin "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa" şarkısına eşlik etmeleri de muhteşemdi...





Bunlardan birkaç dakika sonra iki takım da sahaya çıktı... İlk dikkatimi çeken, Hakan Balta'nın sol bek, Alex Telles'in sol açık olarak maça başlamasıydı... Afrika Kupası'ndan dönen Chedjou'yu da Hamza Hoca hiç tereddüt etmeden 11'e almıştı, acaba doğru mu yapıyordu?..

Bursaspor hızlı ataklarla gelirken, Galatasaray'ın savunmada yaptığı gereksiz paslaşmalar ve hareketler de basan rakibe pozisyon veriyordu... Önce Bakambu iki kere Balta'nın arkasından fırlayarak pozisyona girdi ve kaçırdı... Daha sonra üçüncü pozisyonda Volkan Şen sarktı arkaya, o kaçırmadı... Şimdi burada bir tercih yapmak gerekiyor stoperler arasında... Chedjou'ya güçlü adamı veriyorsan, demek ki hızlı adam Balta'ya kalıyor... İyi de Balta kaçırdığında adamı yakalayacak hızda değil... Bu yüzden verilen pozisyonlar kaçınılmaz oluyor...

Balta Bakambu'yu 2 kez, Koray Ozan'ı 1 kez, Chedjou Bakambu'yu 1 kez ve Volkan'ı 1 kez kaçırdı... Chedjou Bakambu'ya pozisyon verirken yaptığı hatanın benzerini Gine maçında da yapmıştı...

Maçta Hakan Balta sol bek ve sol stoper oynadı... Koray Günter sol stoper ve sağ bek oynadı... Alex Telles sol açık ve sol bek oynadı...

Bu kadar dağınık bir savunma yapısıyla zaten arkaya rakip oyuncuyu kaçırmak kaçınılmaz... Savunmada partnership önemli bir olgu... Neredeyse 20 dakikada bir bu olgu değişince, anlaşmazlık yaşanıyor en geride... En sonunda da pozisyonları kaçıran rakip Volkan Şen gelince atıyor...

Olcan'ı hiç beğenmediğim bir başka maç oldu... Zaten o göbek ile fazla da oynayamaz sanırım... Yekta göbek oynadı, sağ bek oynadı ama yine bir fark yaratmadı... Bruma oyuna girdikten sonra aksiyonunu gösterdi... Topla harika olduğunu her maç gösteriyor...

Bir de Şener'in Telles'i maymun ettiği pozisyon vardı ki, NBA'de vardır, "Bilek Kırma" derler, aynı o şekilde Şener Telles'i kanadında mahvetti... Ekleyelim onu şuraya...


Umarım bu gelecek maçlara ders olur... Hamza hoca çarklarla bu kadar oynamaz...

Şunu da ekleyeyim son olarak;

Ruhun şaad olsun Barış Manço...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder