28 Temmuz 2014 Pazartesi

Salih Uçan Neler Vaat Ediyor?


Cumartesi gecesi oynanan, Roma - Manchester United maçında izlemeyi dört gözle beklediğim, Salih Uçan ve Juan Manuel Iturbe vardı... İkisi de çok güzel gelecekler vaad eden genç oyuncular, o gün sahanın muhtemelen en genç iki isimleriydiler... Iturbe 1993, Salih ise 1994 doğumlu...

Iturbe'nin Salih'ten tabii ki tecrübe olarak hem oynamış olduğu ligler üzerinden hem de yaş farkı dolayısı ile bir üstünlüğü mevcut... Iturbe 3 yıl önce Arjantin Ligi'nde keşfedilip, önce Porto'da sonra River Plate'de ve en son sezon da Hellas Verona'da oynamış... Buralarda kazanmış olduğu tecrübeler çok önemli... Kendisi Arjantin U-20 düzeyinde de forma giydi...

Salih ise Bucaspor ardından Fenerbahçe'ye transfer oldu ve yavaş yavaş forma şansı bularak çıtayı yükseltti... Farkları şu ki, Iturbe son sezonu, orta sıralar için mücadele veren bir takımın önemli silahlarından biri olarak ve neredeyse her maç oynayarak geçirirken, Salih liginde şampiyonluğa oynayan ve şampiyon da olan bir takımda sezonda belli aralıklarla forma giyen ikinci plandaki bir oyuncu olarak geçirdi... Ersun Yanal açısından kolay olmadığını biliyorum ama bence daha fazla forma şansını hakediyordu Salih...


Cumartesi oynanan maçta kadrolar açıklandığında Roma 4-3-3 ile sahaya çıkıyordu... Hazırlık maçı ve hoca herkesi denemek istediği için genç oyuncu ağırlıklı çıkmıştı başlangıçta...

Salih ortasaha üçlüsünün sağ tarafında, forvet üçlüsünde sağda oynayan Iturbe'nin arkasında görünüyordu dizilişte...

Maç başladığında Salih biri rakibin de yardımı ile Roma adına iki önemli pozisyon yarattı... Birinde Destro kaleci üzerinden aşırdı ama seken top çok yükselince malesef dışarı gitti... Diğerinde ise çalımlarla içeri girerken savunmanın dokunması ile top takım arkadaşının ayağına gitti, ancak kötü bir vuruş geldi...

Oyun görüşü çok iyi Salih'in... Kafasıno kaldırarak oynaması çok iyi bir meziyet... Iturbe geçen sene aynı pozisyonlaron bazılarında bencilce davranıp golleri çöp etmişti... Daha cömert olsa kendi istatistiğini bile yükseltebilirdi...

Salih daha sonra üçlünün soluna yerleşti... Ancak Rooney'in şık golü sonrası toparlanmakta zorlandı Roma... Çıkarken top almayışı dikkatimi çekti Salih'in... Daha çok bek ile birlikte ileri çıkmaya çalışıyordu... Bunun yanında pas opsiyonunu ilk gördüğü adama atarak kullanmaktan ziyade, etrafına iyice bakıp daha iyi bir seçeneği kollaması çok iyi bir özelliği... Ancak tabi bunu top ayağına gelmeden yapıp, ayağına aldığında o kişiye atması oyununu hızlandıracaktır...

Kullandığı bilek hareketleri de çok hoşuma gitti... Çok kolay top kaptıracak biri olmadığını gösteriyor... Teknik açıdan yaşına göre çok iyi bir oyuncu... Dar alandan çok çabuk topu çıkarabiliyor... Arda ve Emre Çolak'ta da var bu özellik...

Şutlarına gelecek olursak, tek şutunu izleyebildim, o da United savunmasından döndü... Çok beklemesinden kaynaklanıyor... Iturbe bu konuda daha yetenekli, beklenmedik sert şutlar çıkarabiliyor... Ters ayak ile içeri girebildiğinde özellikle çok tehlikeli olabiliyor...

Ben genel olarak Salih'i çok beğendim... Sonuçta hazırlık maçı olsa da karşıdaki rakip Manchester United'dı ve ilk yarım saat içerisinde Salih takımını güzel şekilde yönetti...

Roma'da izlemeyi dört gözle bekliyorum...



24 Temmuz 2014 Perşembe

Fotoğraf: Yalnızım Kadıköy Kıyısında...


Dün Kadıköy'e inip, saat üç ile dört arasında fotoğraf için malzeme aradım... Sanırım çektiklerim arasında en güzel olanı buydu... O kadar kalabalık arasında bu kareyi yakalamam kolay olmadı...

Haydarpaşa ve Kadıköy, güzel yerler...

21 Temmuz 2014 Pazartesi

Yeni Sezon Formalarımız - Metin Oktay Çubuklusu ve Avrupa Beyazı




Şöyle bir tasarımlarını çıkarayım dedim... Beyaz zaten aşırı basit bir forma, çizmesi çok da zor olmadı... Ama çubuklu forma biraz uğraştırdı... Çizerken de saymış bulundum... Sağ ve sol kenarlarda yedişer tane ince çubuk bulunmakta, kenarlardan ortalara giderken bu çubuklar incelmekte... Daha sonra en kenarda bu çubuklar kırmızı bir bütüne bağlanıyor... Ortada ise 2008-09 sezonunda Adidas'ın tasarladığı gibi kalın bir kırmızı çubuk inmekte formada boylu boyunca...


2008-09 yılında giyilenden farkı ne peki? 

• 2008-09 yılında giyilen formamızı Adidas tasarlamıştı ve yeni sezon formamızdan farklı olarak o yıl asıl ev sahibi formamız bir parçalı formaydı... Bu sene ise bu çubuklu formamız ev sahibi forması özelliği taşımakta...

• Adidas kendi tasarımında Türk Bayrağı'nı göğsün sağ tarafına kaydırırken, Nike kendi tasarımında Türk Bayrağı'nı ortaya koymayı seçmiş...

• Nike kendi tasarımında kendi logosunu sanırım daha belirgin göstermek amacı ile logomuzun da formada baskın görülen rengi olan beyaz renk ile formaya işlemiş... Adidas ise kendi tasarımında formanın rengi olan sarı ile kendi logosunu formasına işlemiş...

• Görülebileceği üzere logolar Adidas'ın tasarımında daha az alan kaplamakta, yani daha küçükler... Ancak yeni sezon formamızda logoların hepsi Adidas'ın tasarımına göre daha büyük...

• Logolar yeni sezon formamızda daha tepede duruyor... Hepsi de aynı hiza içerisindeler... Adidas'ın tasarımında ise Adidas kendi logosunu daha üste koyup, Türk Bayrağı'nı ve Galatasaray Logosu'nu daha aşağıda ikisini aynı hizaya gelecek şekilde yerleştirmiş...

• Adidas'ın tasarımında ortadan formaya inen çubuk daha kalın... Bu sene giyilecek olan formada ise daha ince bir çubuk inmekte, bunun yanı sıra yanlarda yedişer tane incelerek gelen çubuk mevcut...


Beyaz Forma çok mu sade?

Bence formayı aşırı sade gösteren unsurlardan birisi formamızda henüz reklam olmaması... Ama sade olduğu konusu herkes tarafından kabul edilmiş durumda... Formadaki tek detay kol uçlarındaki kırmızı bölgeler ve yakadaki aynı şekilde kırmızı olan bölüm... Benzer sade forma tarihimizin en büyük başarılarından birini gerçekleştirdiğimiz 1988-89 sezonu giyilen dış saha forması... Dış saha olmasına rağmen, efsane bir maç olan Neuchatel Xamax maçının Ali Sami Yen'de oynanan kolunda giyilmişti...


Ancak o formada daha fazla detay vardı tabii ki... Kollardan aşağı inen keskin kısa şeritler, Adidas'ın omuzlara koyduğu 3 çizgisi ve katlanan kırmızı yaka mevcuttu...

Şimdiki formada böyle detaylar yok... Ama formayı daha dolu gösteren asıl unsur Nike'ın Türk Bayrağı'nı ortaya koyması...

Umarız bu formalar ile güzel ve akıllarda kalıcı başarılar yakalarız... Özellikle Beyaz Forma ile büyük Avrupa başarıları bekliyorum...

19 Temmuz 2014 Cumartesi

Analiz: Juan Manuel Iturbe, Roma'da!


Bu günden tam bir yıl önce, Haziran 2013'deki yazımda ilk kez Iturbe'den bahsetmiştim... Kendisini ilk önce futbol oyunlarında görüp, daha sonra gerçek hayatta daha dikkatli izleyerek edindiğim izlenim üzerine o yazıyı yazmıştım... Önce Porto gibi bir yetenek avcısı kulüp tarafından alınmıştı... Yarım sezon denediler, olmadı, ama bırakmadılar, onu evine, River Plate'e kiralık olarak tekrar yolladılar... Orada güzel bir yarım sezon geçirdi... Sene sonu geldi, bu sefer de Avrupa futboluna alışsın dendi, Hellas Verona'ya tam sezonluk bir kiralık anlaşması ile yollandı Iturbe... Emektar Luca Toni'nin sağında onun indirdiği topları değerlendirecek ya da ileri top taşıyıp Toni'ye golü attıracaktı... Görevini de çok iyi yerine getirdi aslında...

Frikikten attı, uzaktan attı, yakından attı... 33 maçta forma giydi bu sene, sakatlanmadı kendine iyi baktı... İstikrarlı oynadı... Tam 8 golü var Serie A'da bu sezon... 5 tane de asisti var... Bakalım bu sezon neler yapmış,

Bulabildiğim kadarı ile koyacağım görüntüleri;

İlk golü, 6. Hafta Livorno'ya harika bir frikik golü... Messi'yi anımsatmadı değil... Muhteşem bir taraftar çekimi... Çekimin güzelliği ve kalitesinden ötürü televizyon çekimini koymak istemedim...


İkinci gol, tam anlamı ile bir solo... 7. Hafta Bologna deplasmanında... Aynı maçta Luca Toni'ye "al da at" tarzındaki asisti de takdiri hak ediyor...



Üçüncü golü ise 14. Hafta Fiorentina deplasmanı... Golden önce sağ kulvardan sert bir şut yolluyor kaleye, kaleci zorlukla çıkarsa da takibinde golü atan Verona oyuncusu oluyor... Birkaç dakika sonra aynı bölgeden, Luca Toni'nin indirdiği topta kaleye adeta bir mermi yolluyor... Bu kez de kaleci yetişse de çıkarmayı başaramıyor...



Gelelim dördüncü gole... 17. Hafta Lazio... Çok şık, 35 metre civarından kalecinin soluna gönderilen müthiş bir serbest vuruş... Ardından da maçtaki dördüncü golde kendi yarı alanında taç çizgisiden aldığı topu, rakip yarı alanın ortasına kadar taşıyıp, rakipleri üzerine çekip, boş alan bulan takım arkadaşına pas çıkararak hazırladığı gol muhteşem... İstatistiklerde yazmaz bu!..



Beşinci gol, 18. Hafta Udinese deplasmanı... Sağ bekin attığı pasta, rakipten topu ısrar ederek söküp alıyor... Tek başına ceza sahasına giriyor... Buraya kadar mükemmel, ama gol vuruşunu yaparken fazla bencil davranması kötü olmuş... Luca Toni'ye bir daha gol hediye edebilirmiş...



25. Hafta Livorno deplasmanı... Iturbe'nin golü yok, ama hazırladığı 2 gol var ki birisi, 18. Hafta oynanan Udinese maçındaki pozisyona o kadar benziyor ki... Bu sefer pası verip Toni'ye golü attırmayı bilmiş... Süratini çok iyi kullanıyor... Koşuya ne zaman başlaması gerektiğini çok iyi biliyor...



31. Hafta Genoa maçı... Iturbe'nin kaleye sırtı dönükken yaptığı harika bir asist... Pas gelmeden etrafını kontrol ediyor olması çok büyük artı...



Altıncı golü, 33. Hafta Fiorentina karşılaşması... Golden önce iki kere gol pozisyonuna giriyor... İlkinde Luca Toni'nin yarattığı pozisyonda, sağ bölümde ara pasını alıyor, ancak sağ ayağının zayıf olmasından ötürü pozisyonu bitiremiyor... İkinci pozisyonda yine Luca Toni'nin sakladığı topu alıp bu sefer ceza sahasının sağ bölümünde şut pozisyonu bulup sol ayağıyla sert bir şut çıkarıyor... Kalecinin zorlukla çıkardığı topu takip eden takım arkadaşı golü atıyor... Maçın ikinci yarısında ise rakip ceza sahasının sol bölümünde topu alıp, rakibi şık bir hareketle geçtikten sonra takımına penaltı kazandırıyor... Daha sonra ise kontra atak pozisyonunda orta sahada aldığı topu sürati ile taşıyarak sol ayağı ile kaliteli bir bitirici vuruş yaparak gol sayısını altıya çıkarıyor...



34. Hafta Atalanta deplasmanı... Iturbe'nin harika bir performans sergilediği maç... Gol dışında her türlü işi yapmış... Sol ayağına alıp içeri kestiği topta Luca Toni sonunu getirememiş... Daha sonra kendi çabası ile yarattığı harika pozisyonda son top kendisine ulaşıyor, ancak sağ ayağı ile pozisyonu bitiremiyor... İkinci yarıda yine sağdan alıp getirdiği bir pozisyonda Marquinho kötü bir vuruş yapıyor... Daha sonrasında Luca Toni'ye harika bir asist yapıyor...



Yedinci golü, 36. Hafta Lazio deplasmanı... Luca Toni'nin hazırladığı pozisyonda savunma arkasına yaptığı koşunun ardından soğukkanlı bir şekilde sol ayağı ile pozisyonu bitiriyor... Daha sonra Iturbe'nin hazırladığı pozisyonda ise Luca Toni golü atamıyor... Maçın son bölümlerinde ise, kontra atakta Lulic'i süratini kullanarak geçerken düşürülünce rakibinin kırmızı kart görmesini sağlıyor...



Sekizinci ve son golünün olduğu maç, 38. Hafta Napoli deplasmanı... Bu maçta pek pozisyona giremiyor, içinde bulunduğu iki önemli pozisyon var... İlkinde ceza sahasına giriyor, ancak Toni'ye pasını aktaracakken savunmanın müdahalesi ile top kaleciye gidiyor... İkincisinde ise, sağ kulvarda aldığı topu sağ ayağı ile içeri yerden ortalıyor, tehlikeli topu ceza sahasında takım arkadaşları gole çeviremiyor... Gol ise frikikten... Şutu baraja çarpıp yön değiştiriyor ve kaleciyi yanıltıyor...


İşte böyle bir sezon geçirmiş Iturbe... Umarım kariyerini Roma ile daha da yükseltir... Görüldüğü kadarı ile gençliğinden ötürü topla daha çok oynama isteği var, topa daha çok sahip olmak istiyor, bazı pasları bu yüzden vermediğini söyleyebiliriz, bunun yanında sağ ayağını geliştirmesi gerekiyor ciddi şekilde... Gördüğümüz üzere bu sezon sağ ayağı ile gol kaydedememiş... Sol ayağı ise çok iyi durumda, uzak, yakın farketmeden çok kaliteli vuruşlar çıkartabiliyor... Vuruş tekniğini çok beğendim ben... Frikikleri ise yaşına göre gayet iyi durumda... Kendisini geliştireceğini düşünüyorum...

Not: Videoları yükledikten sonra farkettim, blogger üzerinden yüklediğim için görüntü kalitesinde feci bir düşüş olmuş... Özür diliyorum... 

- Güncellendi, Dailymotion'a yükledim...








18 Temmuz 2014 Cuma

Yeni Sezon Formaları : Nike - Atletico Madrid

Yeni sezon formaları görücüye çıkmaya başladı, hatta tamamlandı sayılır çoğu kulübün forma tanıtımları...

Nike'ın tasarladığı formalara bakacak olursak;

Atletico Madrid;

Atletico Madrid'in yaklaşık 13 senedir (2001 yılından beri) Nike ile çok sadık bir anlaşması var... Bu anlaşmayı bozmaya da pek niyetli değiller, ki zaten Nike'ın çubuklusu onların temeli olmuş durumda... Sadece 2006-07 senesi için bir parçalı denemesine gittiler, onun dışında daha çok beyaz üzerine kırmızı parçalı forma tasarlandı...

Bunun dışında Atletico'nun dış saha forması hep Nike'ın bir deneme tahtası gibi oldu, daha yaratıcı kalıplar denendi... En beğendiklerimden birisi 2010-11 döneminde giyilen tek çubuklu formaydı...

Bu sene de sarı-lacivert bir kombinasyon denemişlerdi... Gayet kaliteliydi ki zaten bu kalıp onların dışında birçok kulüp tarafından da kullanılmıştı... Yeni sezon için ise yine iç saha için beyaz üzerine kırmızı çubukluyu görebiliyoruz...





Bu sezonki formadan farklı olarak kollarda beyaz hakim ve kol uçlarında mavi görülüyor... Yaka da aynı şekilde mavi olarak tasarlanmış... Çubuklar bu sezona oranla daha kalın ve az sayıda... Bu da formaya beyazın daha hakim olmasını sağlamış... Son olarak da bilindiği gibi altına mavi şortu ve kırmızının hakim olduğu çorapları yer alıyor...


Dış saha formasına göz atacak olursak, alışılmışın dışında bir dış saha forması gözümüze çarpıyor... Geçmiş senelerde hep koyu tonların hakim olduğu dış saha formalarını izledik, ancak gelecek sene beyaz-gri tonların ele geçirdiği bir dış saha forması ile Atletico Madrid sahadaki yerini alacak...

Şöyle buyrun;



Tasarım olarak 2009-10 sezonunun Manchester United'ını anımsatmıyor değil... Garip olan ise Atletico'nun yıllar sonra ilk kez bu denli açık bir renk ile deplasmanlara çıkacak olması... Bu sezonki lacivert-sarı formada lacivert hakimiyeti vardı... Bir önceki sezonlarda da lacivert, mavi, siyah gibi renkler hakim, yan renk olarak ise kırmızı, sarı bazen de beyaz tercih ediliyordu... Yeni sezonda bunlardan çok farklı bir görüntü izleyeceğiz...

Son 4 yılın dış saha formasını şöyle derledim;

 Yeni formalarla yeni başarılara diyelim... Vamos Atleti!


7 Temmuz 2014 Pazartesi

Çizgi Dışı: Forrest Gump


Random Guy: "Wow man, you just stepped up to a dog shit!"
Forrest Gump: "It happens..."
Random Guy: "What? Shit?"
Forrest Gump: "Sometimes..."


"My Mom said, you got to put the past behind you, before you can move on... So did I..."


"I couldn't think of any name than Jenny..."