19 Şubat 2014 Çarşamba

Bir Kare Bir Efsane...


Yıllardan 1990, şortlar kısa, saçlar uzun... Avni Aker'de bir Trabzonspor - Beşiktaş karşılaşması... Maçın kritik anları... Frikik oluyor... Topun başına geçen isim, Hami Mandıralı... Tüm kalecilerin korkulu rüyası... Füze desen füzeden hızlı şutları ile biliniyor, o derece... Kalesini sağlama alma yolunu bulmuş... Sahada beyaz formalı kim varsa, yallah baraja diyor...

15 Şubat 2014 Cumartesi

Galatasaray Liv Hospital - CSKA Moskova: Son Atak Rezaleti


Evet maçın genelinde iyi oynadık... Hatta yine Arroyo'nun enfes asistlerine tanık olduk... Ancak maçın son çeyreğinde takım resmen araba ışığı görmüş tavşan misali, hareketsiz kaldı, tepki veremedi... Yaklaşık 2 dakika boyunca sayı bulamadan 58 sayıda takılıp kaldık... Sonra Ender zorlayıp içeri girdi ve basket foul'ü almayı başardı... Daha sonra bir toparlanma sürecine girdik... Ama savunmadaki o rebound sıkıntısını bir türlü aşamadık... Bülent Hoca, Sinan Güler'i oyuna sürüp biraz daha atakları kullanışlı hale getirmek istedi... İstediğini az kalsın alacaktı ki... Son bir dakikada takım kurgusunu kaybedene kadar... Oyuna sürdüğü Cenk Akyol da çok ama çok talihsiz bir şekilde sakatlanınca Bülent Ataman'ın elinde kozu kalmadı haklı olarak...

Daha baskılı bir oyun oynamamız yönünde takımı uyaran Bülent Ataman, son bir dakika boyunca attığımız sayılardan sonra rakip yarısahada baskıya başladı... Daha sonra Arroyo'nun içeri zorlayarak girerek attığı sayıdan sonra rakibe foul yaparak son topu biz kullanmak istedik ancak planımız uygulamada işe yaramadı malesef... İşimiz sadece bir 3 sayıya kalmışken, maçı uzatacak olan bu üçlük malesef gelmedi... Ender Arslan son 13 saniyede topu taşıyıp Pops-Mensah Bonsu ile atak geliştirmek istedi, ancak anlaşmazlık sonucu son topu Pops kullanmayı tercih etti ve atışı kısa düşünce hayallerimiz de suya düştü...

Yine de Galatasaray'ı tebrik ediyor, bu kadar geniş kadrolu bir CSKA'ya karşı bu dengeli oyunu sergilediği için gurur duyuyoruz...

13 Şubat 2014 Perşembe

Fırtınalı Denizde Kaptan Olmak...


Kaptan zor anların adamı... Lig sonuncusu dişli çıkınca, genç Coutinho direnme çağrısını attı... 90'da ise direksiyonu Kaptan eline aldı...

Everton ve Arsenal'ı farklarla geçen Liverpool, tümsekli yoldan sağ salim geçti...

Mancini'li Galatasaray



Evet, bayadır yazmıyordum bunun farkındayım... Blogu güncel tutmak adına, bir değerlendirme yazısı yazalım bakalım...

Süper Lig'de lider Fenerbahçe, son maçlarda hakem hatasıydı, taktiksel hataydı, takım eksikliğiydi derken, iki mağlubiyetle kapadı son iki haftayı... Bunun akabinde de ikinci Galatasaray son iki maçını toplamda attığı 9 gol ile tamamladı... 6-0 biten Bursaspor maçında takımın golcüsü Burak Yılmaz gol kaydedemezken, Wesley Sneijder 3 gol birden kaydetti... Golcü Burak ise golünü Eskişehirspor ağlarına göndermeyi tercih etti... Golde dikkat çeken ise Burak'ın her zaman yaptığı savunma arkasına koşudan çok, İzet Hajrovic'in Sneijdervari asistiydi... İki ağır stoperin arasından atılabilecek en güzel pası atıp Burak'ı kaleci Boffin ile başbaşa bırakan pası attı ve sonucunda gol geldi...

Galatasaray aylar sonra bir duran top organizasyonundan gol kaydetti... Chedjou taraftarı savunmada memnun edemese de, duran toplarda etkili olduğunu en azından bu maçta gösterdi... Bunun yanında Umut Bulut da aylar sonra golünü kaydetti... Golün pası ise takımın diğer golcüsü Burak Yılmaz'dan geldi...

Çok iyi bir düzen kurdu Roberto Mancini... İlk maçı Juventus deplasmanıydı kendisinin... O maça sıradışı 4-3-3 ile çıkmış, takımı tamamen tanımadığı için, tanınan oyuncuları sahaya sürüp puan çıkarmıştı deplasmandan... Sağ kanada Riera'yı, sol kanada Burak'ı koyarken, ileride Drogba'ya yer vermişti...

Aylar sonra 3-5-2'de ısrar etti de etti, zorladı da zorladı... Ama öyle güzel bir sistem geliştirdi ki sonunda, şapka çıkartmaktan başka bir şey gelmiyor elimizden... Fatih Terim'in gözünden düşen Ceyhun Gülselam'ı kulübeden söküp, formasyonu belirleyen oyuncu konumuna koydu resmen... Nasıl oynuyor peki Galatasaray?

Bir kere anahtar isim Ceyhun Gülselam... Ancak bunun yanında, sağ ve sol bekler de çok önemli görevler üstlenmek zorunda... Şöyle ki atak halinde Galatasaray şu dizilişi alıyor...


Top rakibe geçtiğinde ise şu düzene dönüyor...


Bu dizilişle birlikte hem Hakan Balta stoper/solbek gibi görülebiliyor, hem de sol ayağının avantajı ile sol defansın bütününe sahip durumda olabiliyor... Sol kulvar da Alex Telles'in olduğu için Sneijder ortaya kayma rahatlığına sahip olabiliyor... Hajrovic ise hem kanat özellikleri olan, hem de forvet arkası zekasına sahip olan bir oyuncu... Sağ bek ileri bindirme yapınca o da Sneijder gibi içeri kat edebiliyor...

Ceyhun Gülselam ise savunmadan ileri top alışverişini yapıyor... Semih ile Hakan arasına girip top çıkartıyor ve top rakipteyken defansı üçlüyor... Melo'nun işine bir anlamda yardım etmiş oluyor... Melo daha çok savaşma görevini üstleniyor sahada... Bunun yanında ani ataklarda Sneijder ve Hajrovic de açıklarda olunca kendisi ileri çıkarak pas ve şut opsiyonlarını kullanabiliyor... Selçuk İnan ise bu formasyonda top dağıtıcı görevini üstleniyor... Ceyhun ile verkaçlar yaparak topu ileri taşıyor... Uzun ya da kısa pas tercihleri ile topu arkadaşlarına ulaştırıyor... Burak ise son topları almakla yükümlü bu dizilişte... Mancini'nin en başta topu ileri taşıması için görevlendirdiği Burak bu sefer sadece bitirici görevinde gözüküyor...

Bakalım ileriki haftalarda neler olacak... Başarılı olursa ne ala... Tebrikler Mancini...