Bazı sporcular vardır. Spor tarihine adlarını altın harflerle kazırlar. Akıllarda yer edinirler. Öldüklerinde bile hatırlanırlar. Örnek olarak gösterilirler. Deyimlerde kullanılırlar. En iyisi oldukları içindir bütün bunlar.
Bazıları da vardır ki. Hedeflerine erken ulaşılar. Genç yaşta gözde haline gelirler. Ancak ne olup bittiğini anlamadan kendilerini başka bir senaryonun içinde buluverirler. En üstte iken en alt seviyeye bodoslama çakılırlar.
Tore Andre Flo'nun hikayesi de böyle işte. 1993'te Norveç'in Sogndal takımına transferi ile başlıyor onun için herşey. Genç yaşına rağmen, 1,94'lük boyuna rağmen çok çevik bir oyuncuydu o zamanlar. Takımında 44 maç oynadı o sene. 21 de gol kaydetti. Ancak bunlar takımını ligde tutmak için yeterli değildi. Henüz 19 yaşındaydı. Genç yetenek olarak dikkat çekmişti. Takımı ligden düşmesine rağmen, o lige tutundu. Ligin köklü takımlarından Tromso'ya transfer oldu. 20 yaşında Norveç Ligi'nin en büyük kulüplerinden birinde forma giyecekti.
Gençti, yedek olarak şans bekleyecekti... O sene 26 maçta forma giyebildi. 18 gol kaydetti. Büyük beğeni topladı "Genç Dev". Takımının da en çok gol atan oyuncusuydu o sene de ayrıca. Bu başarı ile Norveç Milli Takımına çağırıldı...
Ancak Tromso macerası kısa sürmüştü. Sezon sonunda Brann kulübü ile sözleşme imzaladı genç yıldız. O sene de 40 maçta forma giyip 28 gole imza attı. Norveç Ligi'ne damga vurmuştu adeta.
Brann'daki ikinci sezonundaydı. Herkes onun için iyi bir sezon olacağından emindi. Ancak Ağustos ayının sonuna gelinirken Chelsea'nin Flo ile ilgilenme dedikoduları patlak verdi. Aklı yüksekte olan genç oyuncu gitmek istediğini belli etmişti. Ayrılık biraz üzücü oldu ve 1997 Ağustos'unun son haftası Flo, Chelsea FC ile kontrat imzaladı.
Chelsea'ye 300 bin pound'a transfer olarak Chelsea için çok karlı bir transferdi Tore Andre Flo. Sezon içinde Chelsea'ye yardımcı olmak için bonservisini yarıya indirdiği dedikoduları çıktı. Brann hakkını aramak amacı ile FIFA ve UEFA'ya başvursa da netice Chelsea lehine sonuçlandı.
1998 yılında Chelsea için oynadığı maçlarda 11 gol kaydetmeyi başardı Flo. Premier Lig'de uzun boylu olmanın avantajını iyi kullanmaya başlamıştı.
Aynı sene Norveç ile Dünya Kupası'nda Brezilya'ya attığı gol ile adeta Norveç'e hayat vermişti. Golün ardından Flo asist yaparak 2. golün atılmasında büyük pay sahibi oldu. Bu sonuç ile Norveç zorlu Brezilya'yı grup maçında 2-1 ile geçti.
Ancak gruplarda 3. olan Norveç elemelere kalamayarak Dünya Kupasına veda etti. Flo ise Norveç Milli Takımında en çok göze batan isimdi.
Attığı golü sağ taraftan, koyduğum videodan izleyebilirsiniz. O boyuna rağmen Flo çevikliğini mükemmel kullanıyordu. Brezilya savunmasında Roque Junior'ı çok iyi ekarte etmişti.
İleriye gittiğimizde ise Flo'nun Chelsea kariyeri çok dolu geçiyordu. Avrupa'nın en iyi forvetleri arasında gösterilmeye başlamıştı 24 yaşındaki oyuncu. En iyi
yıllarını Chelsea gibi bir kulüpte geçirmek onun için büyük bir şanstı. Arkasındaki pozisyonda oynayan oyuncu ise Gianfranco Zola'dan başkası değildi. Onun attığı paslar ile Flo'nun işi kolaylaşıyordu.
Tanınan bir tarih olmak üzere. 1999 senesinde Galatasaray ve Chelsea aynı grupta mücadele vermişti. Ali Sami Yen'deki maçta Flo Chelsea için 3 gol kaydederken bir de asist yapmıştı. O maçı Chelsea 5-0 kazanırken Galatasaray'ı UEFA Kupası'na iteleyen takımdı adeta.
Aynı Şampiyonlar Ligi macerasında Chelsea H Grubu'ndan 1. olarak çıkmış ve Çeyrek Final'de Barcelona ile eşleşmişti. Zorlu maçın ilk ayağında Flo'nun attığı 2 golle Chelsea, Barça'yı 3-1 ile kendi evinde devirmişti. Ancak Barcelona pes etmeye niyetli değildi.
Maçın rövanşında Barcelona fırtına gibi başlamıştı. Rivaldo ve Figo'nun golleri ile 2-0 öne geçen İspanyollara ilk dur sinyali 60. dakika'da Flo'nun attığı gol ile gelmişti. Ancak pes etmeyecekti İspanyollar. Oyunun bitimine yakın zamanda Dani'nin golü geldi ve maç uzatma dakikalarına gitti. Chelsea uzatmalarda gelen Rivaldo ve Kluivert gollerine engel olamayınca turnuvadan erken ayrıldı.
Her iki maçta da goller atan Flo büyük beğeni topladı.
2001 sezonunda ise Flo'nun kariyerine çukur kazan olay gerçekleşti ve Chelsea İzlandalı Gudjohnsson ve Jimmy Floyd Hasselbaink ile anlaştı. Flo defterden silinmişti.
İskoçya Ligi'ne yelken açtı ve Rangers ile kontrat imzaladı. 2 Sezon içinde sadece 29 gol atarak düşüşün sinyalini veriyordu. Rangers macerası da kısa sürdü Flo'nun.
Sunderland'e gitti ancak orada 29 maçta 4 gol atarak varlığını ortaya koyamadı. Bir sonraki sene uzak bir lige gitti Flo. İtalya'da Siena için forma giyecekti. Ancak 2 sezon içinde sadece 13 gol atarak vasatın üstüne çıkamadı Flo. Artık eskisi gibi değildi. Çevikliğini yitirmişti. Sıradan uzun boylu santrafor rolüne bürünmüştü adeta.
Sonraki 3 sene içinde Valerenga ve Leeds United'ı dolaştıktan sonra Flo, Milton Keynes Dons takımında oynadı ancak 13 maçta da hiç gol kaydedemedi Norveçli.
2011 yazında ise başladığı yer olan Sogndal'a geri dönüş yaptı. Şu aralar ise 39 yaşında ve futbolu bırakmaya çok yakın.
Umut Naderi
Bazıları da vardır ki. Hedeflerine erken ulaşılar. Genç yaşta gözde haline gelirler. Ancak ne olup bittiğini anlamadan kendilerini başka bir senaryonun içinde buluverirler. En üstte iken en alt seviyeye bodoslama çakılırlar.
Tore Andre Flo'nun hikayesi de böyle işte. 1993'te Norveç'in Sogndal takımına transferi ile başlıyor onun için herşey. Genç yaşına rağmen, 1,94'lük boyuna rağmen çok çevik bir oyuncuydu o zamanlar. Takımında 44 maç oynadı o sene. 21 de gol kaydetti. Ancak bunlar takımını ligde tutmak için yeterli değildi. Henüz 19 yaşındaydı. Genç yetenek olarak dikkat çekmişti. Takımı ligden düşmesine rağmen, o lige tutundu. Ligin köklü takımlarından Tromso'ya transfer oldu. 20 yaşında Norveç Ligi'nin en büyük kulüplerinden birinde forma giyecekti.
Gençti, yedek olarak şans bekleyecekti... O sene 26 maçta forma giyebildi. 18 gol kaydetti. Büyük beğeni topladı "Genç Dev". Takımının da en çok gol atan oyuncusuydu o sene de ayrıca. Bu başarı ile Norveç Milli Takımına çağırıldı...
Ancak Tromso macerası kısa sürmüştü. Sezon sonunda Brann kulübü ile sözleşme imzaladı genç yıldız. O sene de 40 maçta forma giyip 28 gole imza attı. Norveç Ligi'ne damga vurmuştu adeta.
Brann'daki ikinci sezonundaydı. Herkes onun için iyi bir sezon olacağından emindi. Ancak Ağustos ayının sonuna gelinirken Chelsea'nin Flo ile ilgilenme dedikoduları patlak verdi. Aklı yüksekte olan genç oyuncu gitmek istediğini belli etmişti. Ayrılık biraz üzücü oldu ve 1997 Ağustos'unun son haftası Flo, Chelsea FC ile kontrat imzaladı.
Chelsea'ye 300 bin pound'a transfer olarak Chelsea için çok karlı bir transferdi Tore Andre Flo. Sezon içinde Chelsea'ye yardımcı olmak için bonservisini yarıya indirdiği dedikoduları çıktı. Brann hakkını aramak amacı ile FIFA ve UEFA'ya başvursa da netice Chelsea lehine sonuçlandı.
1998 yılında Chelsea için oynadığı maçlarda 11 gol kaydetmeyi başardı Flo. Premier Lig'de uzun boylu olmanın avantajını iyi kullanmaya başlamıştı.
Flo dakika 83'te 1-1'lik eşitliği getiren vuruşu yapıyor. |
Ancak gruplarda 3. olan Norveç elemelere kalamayarak Dünya Kupasına veda etti. Flo ise Norveç Milli Takımında en çok göze batan isimdi.
Attığı golü sağ taraftan, koyduğum videodan izleyebilirsiniz. O boyuna rağmen Flo çevikliğini mükemmel kullanıyordu. Brezilya savunmasında Roque Junior'ı çok iyi ekarte etmişti.
İleriye gittiğimizde ise Flo'nun Chelsea kariyeri çok dolu geçiyordu. Avrupa'nın en iyi forvetleri arasında gösterilmeye başlamıştı 24 yaşındaki oyuncu. En iyi
yıllarını Chelsea gibi bir kulüpte geçirmek onun için büyük bir şanstı. Arkasındaki pozisyonda oynayan oyuncu ise Gianfranco Zola'dan başkası değildi. Onun attığı paslar ile Flo'nun işi kolaylaşıyordu.
Tanınan bir tarih olmak üzere. 1999 senesinde Galatasaray ve Chelsea aynı grupta mücadele vermişti. Ali Sami Yen'deki maçta Flo Chelsea için 3 gol kaydederken bir de asist yapmıştı. O maçı Chelsea 5-0 kazanırken Galatasaray'ı UEFA Kupası'na iteleyen takımdı adeta.
Aynı Şampiyonlar Ligi macerasında Chelsea H Grubu'ndan 1. olarak çıkmış ve Çeyrek Final'de Barcelona ile eşleşmişti. Zorlu maçın ilk ayağında Flo'nun attığı 2 golle Chelsea, Barça'yı 3-1 ile kendi evinde devirmişti. Ancak Barcelona pes etmeye niyetli değildi.
Maçın rövanşında Barcelona fırtına gibi başlamıştı. Rivaldo ve Figo'nun golleri ile 2-0 öne geçen İspanyollara ilk dur sinyali 60. dakika'da Flo'nun attığı gol ile gelmişti. Ancak pes etmeyecekti İspanyollar. Oyunun bitimine yakın zamanda Dani'nin golü geldi ve maç uzatma dakikalarına gitti. Chelsea uzatmalarda gelen Rivaldo ve Kluivert gollerine engel olamayınca turnuvadan erken ayrıldı.
Her iki maçta da goller atan Flo büyük beğeni topladı.
2001 sezonunda ise Flo'nun kariyerine çukur kazan olay gerçekleşti ve Chelsea İzlandalı Gudjohnsson ve Jimmy Floyd Hasselbaink ile anlaştı. Flo defterden silinmişti.
İskoçya Ligi'ne yelken açtı ve Rangers ile kontrat imzaladı. 2 Sezon içinde sadece 29 gol atarak düşüşün sinyalini veriyordu. Rangers macerası da kısa sürdü Flo'nun.
Sunderland'e gitti ancak orada 29 maçta 4 gol atarak varlığını ortaya koyamadı. Bir sonraki sene uzak bir lige gitti Flo. İtalya'da Siena için forma giyecekti. Ancak 2 sezon içinde sadece 13 gol atarak vasatın üstüne çıkamadı Flo. Artık eskisi gibi değildi. Çevikliğini yitirmişti. Sıradan uzun boylu santrafor rolüne bürünmüştü adeta.
Sonraki 3 sene içinde Valerenga ve Leeds United'ı dolaştıktan sonra Flo, Milton Keynes Dons takımında oynadı ancak 13 maçta da hiç gol kaydedemedi Norveçli.
2011 yazında ise başladığı yer olan Sogndal'a geri dönüş yaptı. Şu aralar ise 39 yaşında ve futbolu bırakmaya çok yakın.
Umut Naderi