30 Ağustos 2011 Salı

Tarihe Kazınır Bazı Mağlubiyetler...


Manchester United'ın 8-2'lik Arsenal galibiyeti sonrası, İngiltere'nin ayağa kalktığı bir gerçek. Tarihi bir fark attı Manchester United o gün. Rooney'in hat-trick yapması da olaya daha büyük bir süs verdi. Arsene Wenger ise Nasri ve Fabregas'ı sattıktan sonra taraftarın eline en büyük kozu vermiş oldu bu tarihi yenilgi ile. Arsene Wenger ise bu mağlubiyet ile 1996'dan beri olan Arsenal kariyerinde, ayrılmanın eşiğine geldi ilk kez.
Kaptan Takımını Yalnız Bıraktı...
Bu mağlubiyet de akıllara şu soruları getiriyor, "Fabregas olsa Arsenal kazanır mıydı?", "Nasri olsa Arsenal daha çok mu gol atardı?".. Ancak bu sorulara cevap veremeyiz. Kimse ne olacağını bilemez. O anki ruh hali değişik olsaydı daha çok veya daha az gol de olabilirdi. Ancak Manchester yaptı yapacağını.

Bir de şöyle düşünelim... 10. dakikada Rooney'in sakatlandığını düşünürsek, Sir Alex Ferguson yerine mutlak olarak Chicharito'yu oyuna alacaktı. Bu Rooney'in hat-trick yapamayacağı anlamına gelirken, aynı zamanda Javier Hernandez'in de atacağı gol sayısının bilinemeyeceği anlamına da geliyor elbette. Ne de olsa tarihi değiştiremeyiz.

Artık Arsenal takımının, daha çok taraftarının bir yarası var tarihe kazınmış olan. Aynı Fenerbahçe taraftarının 5-1 yarası varken onlar da bunu söyleyen Galatasaraylılara 6-0'ı gösterirken. Beşiktaş'ın Avrupa'da tarihe geçen bir yarası var hiç silinmeyecek, 8-0'lık Liverpool karşılaşması...



27 Ağustos 2011 Cumartesi

Zamanda Yolculuk: Oliver Kahn


Oliver Kahn, onun için söylenecek çok şey var aslında. "Maçı kurtaran adam" denilebilir onun için. Almanlar disiplinli olur derler. Tam bir disiplin abidesiydi o da. 1969'da Karlsruhe'de dünyaya geldi Alman kaleci. Doğduğu şehrin takımı olan Karlsruhe FC takımı ile altyapıdan as takıma kadar çıkma başarısı gösterdi Oliver. Henüz 17 yaşında, bir kaleci için çok erken sayılacak bir yaşta ilk profesyonel maçına çıktı Karsruhe FC takımı ile.

25 yaşına kadar Karlsruhe takımının kalesini korudu Kahn. 1994 yılında ise Bayern München takımının gözüne giren kaleci, o yılın yaz aylarında tam 
4,600,000 Alman Markı karşılığında kariyerinin sonuna dek ter dökeceği Bayern München ile anlaştı. München kalesini teslim alan Oliver, aynı yıl oynanacak olan 1994 FIFA Dünya Kupası'nda, Almanya Milli Takımı'na çağırılsa da çapraz bağlarının sakatlanması sonucu ancak 2 ay sonra, 1995 senesinde milli takım formasına kavuşabildi... İlk Milli Formasını 26 yaşında giyen Kahn, Milli Takım'ın as kalecisi Andreas Köpke'nin emekli olmasından sonra bu formayı devralacaktı.




Bayern München'de ise rekor bir ücretle transfer olan Oliver, takımı ile birlikte 1995-96 sezonunda UEFA Kupası Finali'ne çıkarak finalde rakipleri Fransa Şampiyonu Bordeaux'u yenmeyi başardı. 1997-98 sezonunda ise Oliver Almanya'daki ilk kupasını ise Lig Kupası'nı kazanarak elde etti. Kariyerinde ise bu sezon sonunda 2. kez yılın kalecisi ödülünü almayı başardı Kahn.

1998-99 sezonunda ise Bayern München ile Şampiyonlar Ligi Finali'ne çıkmayı başaran kaleci, takımı ile maçı 89. dakikaya kadar 1-0'lık skorla önde götürmeyi başarmıştı. Ancak maçın sonlarına doğru Manchester United atakları bitmek bilmiyordu. Sonunda Manchester sol köşeden 2 korner kazandı ve Beckham'ın kullandığı bu 2 korneri ilk önce Teddy Sheringham ve son olarak Ole Gunnar Solksjær gole çeviriyordu. Oliver Kahn'ın elinden hiç birşey gelmiyordu ki maçın bitiş düdüğü ile birlikte Manchester Avrupa Kupasının sahibi oluyordu...





Euro 2000 serüveni ise Almanya'nın gruplardan çıkamaması sonucu kısa sürmüştü. Turnuva sonunda emekli olan bir başka yıldız oyuncu Oliver Bierhoff'un sonrasında Almanya Milli Takımı'nın kaptanlığını da devraldı.
Kahn kariyerindeki en kötü performanslarından birini 2001 yılında Münih'te İngiltere'ye karşı oynadıkları maçta gösterdi. 
Daha önce 2000 yılında Wembley stadyumunda İngiltere'yi 1-0 yenen Almanya oyunun da favorisiydi. Fakat, Michael Owen'ın hat trick yaptığı karşılaşmayı Almanya 5-1 kaybetti. Bu mağlubiyete rağmen Almanya, Ukrayna'ya karşı oynadıkları play-off karşılaşmasını kazanarak FIFA Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı. Kahn gelecek şampiyona için takımın bir numaralı oyuncusu olmaya devam etti.

3 Mart 2001'de
 Hansa Rostock ile oynadıkları karşılaşmada karıştığı bir olayda sahadan atıldı. Bayern Münih'in son dakikalara 2-3 yenik girdiği karşılaşmada Oliver, köşe vuruşu sırasında gizlice ceza sahası içerisine girdi ve zıplayıp topu karşı takımın ağlarına yumrukladı. Hakem hiç bekletmeden kırmızı kartını gösterdi ve Kahn da oyundan atıldı. 


2006'da Münih'te Arminia Bielefeld ile oynanacak bir karşılaşma öncesinde, Michael Rensing alıştırma atışlarla Kahn'ı hazırlıyordu. Kahn'ın gözüne isabet eden bir atış, gözünde şişmeye ve lekeye yol açarak karşılaşmada oynamasına engel oldu. Rensing'in kalede durduğu maçta Bayern sahadan 2-0'lık sonuçla galip ayrıldı.


FIFA 2006 Dünya Kupasında ise milli takımı ile son turnuvasını yapacaktı. Jens Lehmann'ın yedeği olarak kadroda yer aldı ve sadece 2 karşılaşmada oynadı. Türkiye ile oynanan karşılaşmada Lehmann'ın yedeği olarak kulübede oturdu Oliver. Turnuva'da Almanya, Türkiye'yi mağlup ederek finale çıktı ancak finalde Fernando Torres'in golüne engel olamayan Almanlar sahadan 1-0'lık mağlubiyetle boyunları bükük ayrılmıştı. Maçtan sonra Kahn milli takımı bıraktığını açıkladı...

Kahn, 2007-08 sezonunda takımla oynamak istediğini duyurdu. 2011 itibarıyla Bundesliga tarihinin 197 maçla, kalesinde gol yemeden en çok maça çıkan kalecisidir. 2 Kasım 2007'de 38 yaşındayken çıktığı 535'inci Bundesliga maçıyla ligin en çok maça çıkan kalecisi oldu. Oliver Kahn, 1 Mayıs 2008'de UEFA Kupası yarı finalinde Zenit St. Petersburg'a deplasmanda 4-0 kaybettikleri maçla son Avrupa karşılaşmasına çıktı. Son lig karşılaşmasına ise 17 Mayıs'ta Hertha Berlin'e karşı 4-1'lik galibiyet aldıkları maçta çıktı.
On dördünü Bayern'le geçirdiği yirmi yıllık futbol kariyerinin ardından 2 Eylül 2008 tarihinde Almanya XI karmasına karşı oynanan ve 1-1 sonuçlanan karşılaşma ile jübilesini yaptı.

Umut Naderi

Avrupa'da Yine Yeniden Kayıp

2 gün önce Fenerbahçe ile Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi için yer değiştirmesi ile ortalık karışmış, Fenerbahçe yönetimi, taraftarı ve futbolcuları olaya tepki koymuşlardı. Trabzonspor ise bayram havasında kura çekilişinde yer aldı. Fransa şampiyonu ile aynı gruba düştü Trabzon... Zor olacağa benziyor.


Dün ise Bursaspor Anderlecht karşısında 2-1'in rövanşında 2-2 berabere kalınca Avrupa'ya gitme şansını elinden kaçırdı. Geçen sezon da gruplarda sadece tek puan toplayan Timsahlar 2. kez Avrupa
deneyimini yaşadı. Maçın ilk yarısının sonlarına doğru, eski Liverpool oyuncusu Jovanovic sakatlık şikayeti nedeni ile oyundan çıkma izni istemişti. Ancak 2. yarıda kadroda tutulan oyuncu Bursa'yı yıkan golü ağlara yolladı. İlk yarıda kaleci Scott Carson iyi oyun çıkarırken yediği ilk gol tüm takımın dağılmasına yol açtı. Gece Bursaspor adına hüzünlü bitti. Maçta Trabzonspor'a transferi gündemde olan Volkan Şen ve kötü oyunu nedeni ile eleştri alan Sercan Yıldırım yer almadı.

Beşiktaş ise gruplara kalmayı başardı. Alania ekibi karşısında iyi oyun çıkaran Kartal gruplarda Avrupa Serüvenini devam ettirecek...

24 Ağustos 2011 Çarşamba

Real Madrid Maçına Doğru...

Hazırlık sürüyor. Yeni bir kadro, yeni bir sezon ancak sezon öncesi en önemli maç. Dostluk maçı ancak yeteneğin sınırlara dayanacağı bir maç. Galatasaray futbol kulübü 2000-2001 sezonunun Nisan ayında oynadı Real Madrid ile son karşılaşmasını. 3-0 bitmişti ancak rövanştı o maç. İlk maç 2-0'lık Madrid üstünlüğü ile devam ederken, Ümit, Hasan ve Jardel'in golleri ile 3-2 bitmişti. Ancak yine de Santiago Bernabeu'da pek şanslı değildik sonuçta 3 gol yemiştik ve karşılık verememiştik. Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final müsabakasıydı.


Tarih geçti ve 10 yıl kadar sonra başka bir Real Madrid maçı Galatasaray adına. Ne bir kupa adına, ne bir lig adına oynanacak. Sadece özel bir maç. Dostluk maçı deniyor bunlara. Galatasaray kadrosuna yeni dahil ettiği, Muslera, Elmander, Eboue, Felipe Melo, Engin Baytar, Selçuk İnan, Ujfalusi ve Ceyhun Gülselam ile yeni sezon hazırlığı için en kritik maçını oynayacak, bu oyuncuların karşısında ise Ronaldo, Higuain, Mesut, Nuri, Casillas ve diğer dev isimler olacak(Tam kadro çıkarlarsa ki hiç sanmıyorum!). Güzel bir deneyim olacak Türk futbolseverler için. Çok zamandır İspanyol ekipler ile mücadele etmiyorduk, en son deneyimimiz Atletico Madrid ile Galatasaray arasında oldu ki onu da son dakika ile kaçırdık.

Madrid ekibi ile bu akşam saat 23.30'da karşılaşacağız. Karşılaşmayı Euro Futbol kanalı naklen yayınlayacaktır. Herkese iyi seyirler dilerim...

1 Ağustos 2011 Pazartesi

UEFA Champions League 2004-2005 Soundtrack

Arkadaşlar, uzun aramalar sonucu bu Soundtrack listesini ve şarkı isimlerini internette bulamadım, ancak sonucunda aramaktan vazgeçip oyunu indirip, bilgisayarıma kurdum... Zor değil tabii ki... Sonucunda oyunun içinden bu harika soundtrack listesini çıkardım... Muhteşem şarkılar var elbette... Bana göre her oyunun soundtrack listesi o oyuna şekil veren ve iz bırakan şeydir.. Dinlemek isteyene..

Soundtrack Listesi:

Bonobo - Pick Up
Jaga Jazzist - Day
Wagon Christ - Nighty Night
Double Trouble - Street Though (Reloaded)
Fila Brazillia - Blowhole
The Future Sound of London - Papua New Giunea
Hexstatic - Chase Me
Infinite Livez - Worcestershire Sauce

          Skapel - 1958
          Felix da Housecat - Rocked Ride (Soulwax Remix)
          Morel - Cheerful
          Stakka & Nubalance - Shady
          Swayzak - Bergerie
          Fingathing - Walk in Space
          Fingathing - Head to Head